Batılı anlamda hikaye ve roman bizde Tanzimat'tan sonra (1860) görülmeye başlar Önce tercüme sonra taklit ve tanzir şeklinde görülen bu türlerin zamanla yerli ürünleri de verilir. Bunlar gittikçe yaygınlaşır ve gelişir.
Aslı Arapça olan hikayenin lügat manası "anlatma;olmuş bir hadise;masal:bir kimseden bir sözü ve haberi nakl ve rivayet etmek" tir. Bunların dışında anlamlarına rastlamak da mümkündür. Ancak genelde,"olaya dayanan ahlatım unsurlarını karşılar.Farklı anlamlara geldiğinden herkesin kabul edebileceği ortak bir hikaye tarifi yapılamamıştır.
Geniş anlamda olayların.şahısların ve nesnelerin anlatılması demek olan hikaye,şöyle tarif edilebilir..Olmuş ya da olabilecek cinsten hayat olaylarım,iki.zıt gücün mücadelesini(-Ki,mücadele kişiler arasında olabileceği gibi aynı kişideki psikolojik mücadele olarak da karşımıza çıkabilir-)dar bir çerçeve içerisinde anlatan edebi türdür..
Hikaye, romandan daha kısadır.Genellikle tek olay görülür.Kahramanları azdır.Batı'da küçük hikaye denilen tür, bizde genellikle hikaye Kelimesi ile karşılanır. Edebiyatımızda zamanla yeni ve çeşitli hikaye anlayışları gelişti. Bazıları hikayede' olayın bulunması gerektiğini savunurken,bazıları da olaya ehemmiyet vermiştir. Olaya önem ve yer veren hikayelerin dikkati çeken özelliği başlangıç gelişme ve sonuç bölümlerinin belirgin olmasıdır. Bunların ele alınışı ve işlenişi yazarların edebiyat anlayışları ve dünya görüşleri doğrultusunda farklılık arzeder. Olayı hikayelerde olaylarla kahramanların düşünce ve davranışlar, arasındaki uygunluk nisbetinde basarı oranı yükselir. Ayrıca anafikir ile teferruat arasındaki uyum da başarılı hikayeyi belirleyen bir ölçüdür.
Hikaye kısa olduğundan romanda görüldüğü gibi geniş tahlil ve tasvirler yapılmaz; bu yüzden hikayeler çoğu zaman en canalıcı en çarpıcı bir noktayla baslar.Günümüz hikayelerinde umumiyetle olay,hikaye olarak ele alınmaz.Modern hikaye anlayışına göre olay,hikaye yazmaya yöneltici bir unsurdur;bu yüzden olay, hikayenin doğuş ya da bitiş noktalarında ortaya çakabilir.Hemen her asırda farklı şekillerde misalleri görülen hikaye sanat dallarının en eskileri arasında yer alır.
Bize Fransız edebiyatından geçen roman, daha geniş, gelişmiş. aynntılı hikaye olarak değerlendirilebilir. Hikaye çekirdekse roman ağaç, hatta ağaçlardır. Zira romanda olaylar daha çok ve karmaşık, karakterler daha fazla, tahlil ve tasvirler daha teferruattadır. Romanın 50'den fazla çeşidi olduğu söylenebilir.
Bu çeşitler belirtirken de farklı tasnifler yapılabilir. Burada kısaca, karsımıza daha çok çıkabilecek şu çeşitlerden söz edilebiliriz.Konularına göre: Psikolojik, sosyolojik, tarihi, aşk, macera, bilim-kurgu, mizahi... vb.Sanat ve edebiyat anlayışlarına göre: Klasik, realist, natüralist, romantik, sürrealist.. vb.